UZMAN ERBAŞ KANUNU KENDİNDEN İSTİFADE EDİLEMEME ANAYASA MAHKEMESİ İPTALİNİN HUKUKİ DEĞERLENDİRMESİ
UZMAN ÇAVUŞLARIN KENDİSİNDEN İSTİFADE EDİLEMEMESİ SEBEBİYLE SÖZLEŞMESİNE DAYANAK OLARAK GÖSTERİLEN KANUN MADDESİ ANASAYA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLMİŞTİR
1-3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu m. 12 ile "kendisinden istifade edilememe" halleri ve bunlara ilişkin yapılacak işlemlerin yönetmelik ile düzenleneceği öngörülmüştür.
2-3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun 12.maddesi ''(...)Görevde başarısız olanlarla, atandıkları kadro görev yerleri ile ilgili olarak üç ay ve daha uzun süreli bir kurs veya eğitime gönderilenlerden kurs veya eğitimde başarısız olan veya kendilerinden istifade edilemeyeceği anlaşılan uzman erbaşların, barışta sözleşme sürelerine bakılmaksızın Türk Silâhlı Kuvvetleri ile ilişikleri kesilir. Bunlar, yedekte er kaynağına alınırlar. Görevde başarısız olma, intibak edememe ve kendilerinden istifade edilememe hâlleri ve bunlara yapılacak işlemler, çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.(...)''
3-3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun Yönetmelik Başlıklı 19.Maddesi ''Personelde aranacak nitelikler, müracaat şekli ve zamanı, müracaatın kabuledilmesi, sözleşmenin yapılması ve feshedilmesi sebepleri, verilecek sicilin şekil ve usulleri görevde başarısız olma ve kendilerinden istifade edilememe halleri ve bunlara yapılacak işlem şekli, sözleşmenin uzatılmasında uygulanacak esaslar, uzman onbaşıların uzman çavuş olabilmeleri için gerekli şartlar, astsubay sınıfına geçirilecekler için uygulanacak esaslar, astlık üstlük münasebetleri ile bu hususlardaki işlem şekli ve ilgili diğer hususlar kanunun yürürlüğe girmesini takip eden 6 ay içerisinde Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığınca müştereken çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir.''
4-3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12’nci maddesinin 3’ncü fıkrasında kendilerinden istifade edilememe hallerinin Yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiş; Uzman Erbaş Yönetmeliğinin 13’ncü maddesinin 2’nci fıkrasında kendilerinden istifade edilememe halleri olarak, (atış, spor, eğitim, operasyon ve istihdam edildikleri kadro görev yerlerinde ve davranışlarında askerlik mesleği değerlerini sergilemede, ikazlara rağmen istenen düzeye ulaşamama ve aşırı derecede borçlanma ve mazeretsiz olarak bir sözleşme yılı içerisinde yedi gün ve daha uzun süre ile göreve gelmeme) sayılmıştır.
5-Uzman Erbaş Yönetmeliği Görevde Başarısız Olma, Kendilerinden İstifade Edilmeme Halleri Ve Sözleşmenin Feshedilmesi Sebepleri Başlıklı 13. Maddesi ''(....)Görevde başarısız olanlar ile kendisinden istifade edilemeyeceği (atış, spor, eğitim, operasyon ve istihdam edildikleri kadro görev yerlerinde ve davranışlarında askerlik mesleği değerlerini sergilemede, ikazlara rağmen istenen düzeye ulaşamayan ve aşırı derecede borçlananlardan bu durumu rapor, tutanak ve her türlü belge ile kanıtlananlar, mazeretsiz olarak bir sözleşme yılı içerisinde yedi gün ve daha uzun süre ile göreve gelmeyenler) anlaşılan, atandıkları kadro görev yerleri ile ilgili olarak üç ay ve daha uzun süreli bir kurs veya eğitime gönderilenlerden kurs veya eğitimde başarısız olan uzman erbaşların, barışta sözleşme sürelerine bakılmaksızın Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişikleri kesilir. Bunlar yedekte er kaynağına alınır. (...)''
6-Bahsi geçen maddedeki "kendisinden istifade edilememe" ifadesi Anayasaya aykırılık iddialarıyla Anayasa Mahkemesine taşınmış ve 2022/4 E 2022/64 K sayılı 01.06.2022 tarihli karar ile anılan maddedeki "kendilerinden istifade edilememe" ibaresinin ve 19. Maddede yer alan "kendilerinden istifade edilememe" ibaresinin Anayasaya aykırılıkları sebebiyle iptallerine karar verilmiştir.
7-3269 sayılı kanun m.12 ve m.19'daki "kendilerinden istifade edilememe" ifadesi Anayasa m.13 ve Anayasa m.70'e aykırılık gösterdikleri gerekçesiyle iptal edilmişlerdir.
8-1982 tarihli Anayasamızın 70. Maddesinde açıkça şu ifadeler yer almaktadır. "Madde 70 – Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez." hususu açıkça belirtilmiştir. Anayasa mahkemesi kamu hizmetlerine girme hakkının sadece kamu hizmetlerine girmeyi değil kamu hizmetlerinde bulunmayı/ kalmayı da güvence altına aldığına karar vermiştir.
9-Anayasa'nın 13. Maddesinde ''Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.'' denilmektedir. Buna göre kamu hizmetlerinde kalma hakkına sınırlama getirilen düzenlemelerin kanunla yapılması, anılan hakka sınırlama getirilebilmesinin ilk şartıdır.
10-Anayasa’nın 13. ve 70. maddeleri uyarınca kamu hizmetlerinde kalma hakkını sınırlamaya yönelik kanuni bir düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp kuralların keyfîliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olması gerekir. Temel hakları sınırlayan kanunun bu niteliklere sahip olması, Anayasa’nın 2. maddesinde güvenceye bağlanan hukuk devleti ilkesinin de bir gereğidir. Hukuk devletinde, kanuni düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerekir. Kanunda bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur. Zira bu ilke hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Dolayısıyla Anayasa’nın 13. ve 70. maddelerinde sınırlama ölçütü olarak belirtilen kanunilik, Anayasa’nın 2. maddesinde güvenceye bağlanan hukuk devleti ilkesi ışığında yorumlanmalıdır.
11-Kamu hizmetlerinde kalma hakkına sınırlama getiren düzenlemelerin kanunla yapılmasının anılan hakka sınırlama getirilmesinin ilk şartı olduğu açıktır. Anayasa Mahkemesi kararında da Anayasanın 13 ve 70'nci maddeleri uyarınca kamu hizmetlerinde kalma hakkını sınırlamaya yönelik kanuni bir düzenlemenin şeklen var olmasının yeterli olmadığı ve kuralların keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır.
12-3269 sayılı kanun m.19 ve m.12'de yer alan "kendilerinden istifade edilememe" ibarelerinin; kendisinden istifade edilememe halleri ve yapılacak işlemlerin çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğini hükme bağlıyor olması nedeniyle, Kamu hizmetinde kalma hakkına ilişkin bir konuda herhangi bir yasal çerçeve çizmeden ve temel ilkeleri belirlemeden düzenlemeyi yönetmeliğe bırakmayı öngörmesi nedeniyle temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gerekliliğine aykırı olduğundan iptallerinin gerektiğine karar verilmiştir.
13-Anayasa Mahkemesinin 2022/4 E 2022/64 K sayılı 01.06.2022 tarihli kararı söz konusu iptal kararının 9 ay sonra yürürlüğe gireceğini belirtmiştir. Bu da demektir ki 9 ay boyunca söz konusu konun maddesine dayanılarak uzman çavuşların sözleşmesi feshedilebilecektir. Ancak idari davaların uzun süre boyunca devam ettiği göz önüne alındığında sözleşmesi feshedilen uzman çavuşların söz konusu fesih işlemini yargıya taşıması hak kaybı yaşamamaları açısından büyük önem arz etmektedir. Çünkü sözleşmesi feshedilen uzman çavuşun davası devam ederken yürürlüğü giren yeni kanun sayesinde göreve dönmesi durumu oluşabilecektir.