6413 SAYILI TÜRK
SİLAHLI KUVVETLERİ DİSİPLİN KANUNU KAPSAMINDA UYARMA DİSİPLİN CEZASI
UYARMA DİSİPLİN CEZASININ İPTALİ DAVASI
Türk Silahlı Kuvvetleri disiplin suç ve cezaları 6413
sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ile düzenlenmiştir. Türk Silahlı
Kuvvetlerinde en hayati konuların başında disiplin gelmektedir. Bu açıdan
disiplin konusunda alınan tedbirlerin diğer kurum ve kuruluşlara göre
mahremiyet bakımından farklılıklar arz edeceği hususu göz önünde
bulundurulmalıdır. Zira disiplin sağlanması muhafazası devam ettirilmesi Türk
Silahlı Kuvvetlerinin vazifesini yerine getirebilmesi için olmazsa olmaz
konulardır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde yerleşmiş tanıma göre disiplinin en
temel iki unsuru bulunmaktadır. Bunlar itaat ve astın ile üstün, hukukuna riayet
etmektir. Dolayısıyla kanunun temel amacı Türk Silahlı Kuvvetlerindeki itaat
hissini sağlamlaştırma ve hukuka uygun olarak hareket etmeye yönelik usul ve
esasların belirlenmesi şeklinde de ifade edilebilir.
DİSİPLİNSİZLİK NASIL OLUŞUR?
Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununda ayrıca
hüküm bulunmayan hallerde disiplinsizliklerin kasten veya taksirle
işlenebileceği belirtilmiştir. Disiplinsizliğin tanımında açıkça kasten
işlenebileceği öngörülmüş ise bu disiplinsizliğin taksirle işlenmesi mümkün
olmadığından kanun maddesindeki fıkra metninde bu kanunda ayrıca hüküm
bulunmayan hallerde tabiri konularak bu konudaki karışıklığa mahal verilmemesi
amaçlanmıştır.
Herhangi bir fiilden dolayı hakkında adli kovuşturma
veya soruşturma yapılan bir personel hakkında aynı fiilden dolayı ayrıca disiplin soruşturması da yapılabilir ve yapılan disiplin soruşturması sonunda
gerek görülürse disiplin cezası verilebilir. Nitekim bir fiilin ceza hukukunda
kapsamında suç teşkil etmesi ayrı bir şey disiplin hukuku bakımından ilgili
idarenin tedbir alması gereken bir hal olarak nitelendirilmesi ayrı bir şeydir.
Bu durumda örneğin yüz kızartıcı bir suçtan hakkında soruşturma yürütülen veya
dava açılmış bir personel hakkında disiplin amirleri tarafından disiplin cezası
verilebilmesine imkan sağlanmıştır.
UYARMA CEZASI
Uyarma cezası, personele görevinin icrasında veya hâl
ve hareketlerinde daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
Bu ceza 6413 sayılı kanuna ekli (1) sayılı çizelgeye göre belirlenen disiplin
amirlerince verilebilir.
6413 SAYILI TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ DİSİPLİN KANUNU
KAPSAMINDA UYARMA DİSİPLİN CEZASINI GEREKTİREN DİSİPLİNSİZLİKLER
NELERDİR?
Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu 15.maddesinde uyarma disiplin cezasını gerektiren fiiller sırayla sayılmıştır. İlgili disiplinsizlikler ve açıklamaları şu şekildedir;
-Emri mütalaa etmek: Usulüne uygun olarak kendisine
verilmiş olan bir emir üzerine; emrin uygun olmadığı, yanlış verildiği,
yapılamayacağı ve benzeri şekillerde amirini alenen eleştirmek veya amire karşı
itirazda bulunmaktır. Amir tarafından karar verilene kadar astın fikrini
savunması veya emrin kanunsuz olduğu hususundaki kanaatini belirtmek için amire
yaptığı itiraz, bunları yaparken oluşabilecek diğer disiplinsizlikler saklı
kalmak kaydıyla bu kapsamda disiplinsizlik teşkil etmez.
-Görevde kayıtsızlık: Görevdeyken, yetkili
makamlar tarafından izin verilen durumlar haricinde görevle veya askeri
hizmetle ilgisi olmayan işlerle uğraşmaktır.
-Hizmet dışındayken amir veya üste
saygısızlık: Hizmet dışında, bilinen ve tanınan amir veya üstlere karşı
saygısızlık teşkil edebilecek fiillerde bulunmaktır.
-Mesai çizelgesine uymamak: Özürsüz veya
izinsiz olarak, mesaiye geç gelmek veya erken ayrılmak veya günlük mesai
çizelgesine riayet etmemektir.
-Kılık ve kıyafeti bozuk olmak: Kılık ve
kıyafet ile ilgili olarak nizamlarda ve önceden belirlenmiş kurallara riayet
etmemektir.
-Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak:
Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılan müracaatlar hariç olmak üzere, kanun ve
nizamlarla belirlenmiş usul ve kurallara riayet etmeden yazılı, sözlü veya
elektronik olarak müracaat veya şikayette bulunmaktır.
-İsraf etmek: Yetkili makamlarca
belirlenmiş tasarruf tedbirlerine riayet etmemek veya kullanımına sunulan kamu
kaynağının harcanmasında gösterilmesi gereken makul seviyedeki özeni
göstermemektir.
-Saygısız davranmak: Aynı rütbe veya
kıdemde bulunulan ya da amir veya maiyet ilişkisi içinde olunmayan kişilere söz
ve hareketlerle sataşmak veya kötü muamelede bulunmaktır.
-Başkalarını kötülemek: Amirleri, üstleri
veya çalışma arkadaşları hakkında ve onların bulunmadığı ortamlarda, onların
işlem, eylem ve kişilikleri hakkında kötüleyici veya konuştuğu kişilerde kötü
intiba yaratacak tarzda olumsuz sözler söylemektir.
-Askeri nezaket kurallarına uymamak:
Nizamlarla belirlenmiş olan askeri görgü, protokol ve davranış kurallarına
aykırı bir biçimde tavır ve davranışlarda bulunmaktır.
-Hizmet haricinde yalan söylemek: Amir
veya üstü tarafından denetim ve gözetim sorumluluğu kapsamında sorulan sorulara
kasten doğru yanıt vermemektir.
-Selamlama yapmamak: Selamlama ile ilgili
olarak nizamlarla belirlenmiş kurallara riayet etmemektir.
-Zamana riayet etmemek: Belirli zamanda
yapılması gereken faaliyetlerde özürsüz olarak geç kalmaktır.
-Mesai dışında aşırı alkol kullanımı:
Mesai dışında sivil veya üniformalı olarak aşırı alkol alarak kişisel veya
kurumsal imaj kaybı oluşturacak olumsuz davranışlarda bulunmaktır.
-Görev dönüşü tekmil vermemek: Verilmiş
bir emrin icrası veya sonuçları hakkında emri verene bilgi vererek müteakip
emirlerini almamaktır.
-Kişisel ve çevre temizliğine dikkat
etmemek: Askeri hizmet esnasında belirlenmiş olan kişisel veya çevre temizliği
ile ilgili kurallara riayet etmemektir.
-Kendini geliştirmede yetersiz kalmak:
Görevini etkin olarak yapabilmesini sağlayacak bilgi ve görgünün kazanılmasında
göstermesi gereken gayreti göstermemektir.
DİSİPLİN AMİRLERİ TARAFINDAN VERİLEN CEZALARA İTİRAZ
EDİLEBİLİR Mİ?
Disiplin amiri tarafından verilen cezaya karşı
itirazın ne zaman nereye ve nasıl yapılacağı ile ne kadar süre içerisinde
itiraz edilmesi gerektiği kanunda düzenlenmiş olup bu süreler iş günü olarak
düzenlenmiştir. İtirazın cezayı veren disiplin amirinin bağlı olduğu bir üst
disiplin amirine yapılması ve ispat bakımından da mutlaka yazılı olarak
yapılması gerekir. Ceza alan personelin üç iş günü içinde itiraz dilekçesini
hazırlayarak üst disiplin amirine iletmek üzere herhangi bir amire vermiş
olması yeterlidir.
DİSİPLİN CEZASI NE ZAMAN KESİNLEŞİR?
Cezaya itiraz için geçerli üç iş günü disiplin
cezasının cezayı alan personele tebliğ edilmesi ile başlar. Üç iş günü
içerisinde yetkili makama itiraz edilmez ise ceza kesinleşmiş olur. İtirazı
incelemeye yetkili makama itiraz dilekçesinin ulaşmasının ardından beş iş günü
içerisinde karar verilmesi gerekmektedir. İtiraz haklı görülürse, itirazı
inceleyen üst disiplin amiri verilen cezayı kaldırabilir. İtiraz haklı görülmez
ise ret olunur. Karar itiraz edene tebliğ edilerek kesinleşir.
DİSİPLİN CEZALARINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR?
Disiplin amirleri tarafından, disiplinsizliğin
kendileri tarafından öğrenilmesinden itibaren bir ay ve her hâlde disiplin
cezasını gerektiren fiil ve hâllerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl
geçtikten sonra disiplin cezası verilemez. Fiil, inceleme ve araştırma yapmayı
gerektirmiş ise, bir ay içerisinde inceleme ve araştırmaya başlanmış olmak ve
altı ayı geçmemek kaydıyla, inceleme ve araştırma için geçen süre bir aylık
süreye dâhil edilmez.
DİSİPLİN SORUŞTURMASINDA SAVUNMA SÜRESİ NE KADARDIR?
İsnat olunan hususlar ile savunma için verilen süre
açıkça ve yazılı olarak ilgiliye bildirilir. İlgiliye verilecek savunma süresi
üç iş gününden az, her hâlde on iş gününden fazla olamaz. Ancak bu noktada önemle belirtilmelidir ki; idare mahkemeleri 6413 sayılı kanunda bir kanun boşluğu olduğundan bahisle savunma süresinin yedi günden az olamayacağını ve ilgiliye yedi günden az mühlet verilmesi halinde bu durumun disiplin cezası idari işlemini hukuka aykırı kılabileceğini yorum yolu ile kabul etmektedirler. Öte yandan savunması istenen
kişinin talebi hâlinde ilave savunma süresi verilebilir. Verilen süre içinde
savunmasını yapmayan personel savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.
DİSİPLİN CEZASININ İPTALİ DAVALARINDA YETKİLİ VE
GÖREVLİ MAHKEME NERESİDİR?
Her ne kadar 7329 sayılı Askerî Ceza Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 6413 sayılı kanunda değişiklik
yapılmış ve Uyarma disiplin cezaları yargı denetimi dışında bırakılmış olsa da
Anayasa Mahkemesinin 2022/10 E 2022/72 karar sayılı kararı ile bu durumun
Anayasaya aykırı olduğu tespit edilmiş ve 7329 sayılı kanunun ilgili kısmı
iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 2022 tarihli söz konusu kararı ile artık
subaylar, astsubaylar, uzman jandarmalar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve
erler hakkında tesis edilen Uyarma disiplin cezaları dava edilebilir
hale gelmiştir.
Uyarma disiplin cezasına karşı dava açma süresi ise
cezanın kesinleşmesinden itibaren başlar. Disiplin cezalarının iptali için
açılacak ceza iptal davasında dava açma süresi kesinleşme tarihinden itibaren
60 gündür. Buradaki 60 günlük süreye tatil süreleri de dahildir. Yani 60 gün, iş
günü değildir. 60 günün sonu eğer tatil gününe denk geliyorsa tatilin bittiği
ilk gün sonu, başvuru süresinin sonu olacaktır. Bu yüzden idare hukukunda
sürelerin takibi çok önemlidir. Görevli Mahkeme ise İdare Mahkemesidir.
UYARMA DİSİPLİN CEZASININ İPTALİ DAVASINDA AVUKATA
NASIL VEKALET VERİLİR ?
Uyarma disiplin cezasının iptali davasında kişi avukat
ile anlaşmış ise avukatın bilgilerini alarak notere başvurur. Burada bilgilerin
notere verilmesi ve genel dava vekaletnamesi çıkartılmak istendiği iletilir.
Çıkartılan genel dava vekaletnamesi avukata verilir ve avukat bu vekaletname
ile birlikte mahkemeye başvurur ve tüm dava sürecini bu vekalet ile yürütür. Uyarma
disiplin cezası tesis edilen personel Anayasal hakkı olan dava açma hakkını
kullanıp hakkını aramalıdır.