Anıtkabir'de Bülent Ersoy'a şemsiye tutulması nedeniyle komutanların cezalandırılması doğru mu? Emekli askerler cevapladı
Türk sanat müziği sanatçısı Bülent Ersoy'un geçen günlerde Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarı Ankara'daki ziyareti bir polemiği de beraberinde getirdi.
Geçirdiği operasyondan dolayı Anıtkabir'e yardımcısı eşliğinde tekerlekli sandalye ile gelen Ersoy'a bir ara üzerinde denizci üniforması bulunan bir subayın yağmurdan ıslanmaması için şemsiye tuttuğu görüntüsü tepkilere yol açtı.
Gelen eleştirilerin ardından Milli Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından inceleme başlatıldığı duyuruldu.
Bakanlıktan 14 Ocak 2022 Cuma günü yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Basın-yayın organlarında yer alan ve Anıtkabir'de çekilen görüntülerle ilgili Bakanlığımız tarafından derhal inceleme başlatılmış, bu kapsamda Anıtkabir Komutanı ve görüntülerde yer alan Takım Komutanı görevden alınmıştır."
Kimi medya organlarında yer alan bir iddiaya göreyse Anıtkabir Komutanı Albay Osman Sert, sadece görevden alınmakla kalmadı aynı zamanda Hakkari Yüksekova'ya tayin edildi.
Fakat söz konusu görüntü kadar bu görevden alma kararı da sosyal medyada tartışma konusu oldu.
Kimileri kararı doğru bulurken, kimileri de fazla sert buldu. Ersoy ise yaptığı açıklamada kendisinin şemsiye tutulmasını istemediğini belirterek, askerlerin görevden alınmasına dair üzüntü duyduğunu beyan etti.
Emekli hakim Şen: Bu haliyle hukuka aykırı
Peki askerler ve askeri hukuk konusunda bilgili isimler bu kararı nasıl değerlendiriyor?
Konuyla ilgili olarak görüşüne başvurduğumuz isimler arasında yer alan emekli askeri hakim Salim Şen, yapılan hareketin bir suç olarak değerlendirilemeyeceğini en fazla bir disiplinsiz, yetersizlik olarak görülebileceğini belirtti.
Şen, iddia edildiği gibi Yüksekova'ya gönderildiyse bunun bir cezalandırma olduğunu belirterek, "Yapılan işlem ağır bir yaptırım. Bu haliyle hukuka aykırı. İdare mahkemesine başvurarak görev değişikliğinin 'hukuka aykırı' olduğu şeklinde itiraz edebilir. Bölge içinde değişiklik olabilirdi ama alıp doğuya vermek bu gerekçe ile biraz ağır" dedi.
"Yaşlı bir hanımefendiye yapılan yardım üniformanın şeref ve haysiyetini zedelemez"
Eski bir astsubay olan günümüzde ise ağırlıklı olarak askeri davalara bakan avukat Murat Altay ise TSK'nın 211 sayılı İç Hizmet Kanunu'nun 34. maddesinde 'Her asker üniformasının şeref ve haysiyetini korumaya mecburdur' denildiğini hatırlatarak, "Bu noktada şemsiye tutmasının şeref ve haysiyet ile değerlendirilmesi gerek. Yaşlı bir hanımefendiye yapılan yardımın üniformanın şeref ve haysiyetini zedelediğini düşünmüyorum. Bizce alınan karar hukuki değil" diye konuştu.
"Hareket şekil olarak yanlış, MSB'nin kararı doğrudur"
Emekli Kurmay Albay Aziz Ergen ise kararı destekleyenlerden.
Görüntüye yansıyan hareketin şekil olarak yanlış olduğunu kaydeden Ergen, görüntünün yayınlanmasının ardından oluşan tepkilere dikkat çekerek soruşturma başlatıldığını anımsatarak, "Soruşturmanın açılması MSB'nin takdirinde olan bir şey. Komutanlık tasarrufuyla bir yaptırım uygulandıysa bana göre MSB'nin kararı doğrudur" ifadelerini kullandı.
"Görevden alma kararı sert"
Muharip Gaziler Derneği Başkanı Emekli Albay Mithat Işık ise kararın sert olduğunu düşünenlerden.
"Gördüğüm kadarıyla Ersoy'a kısa süreli bir yardım söz konusu" diyen Işık, "TSK mensubunun ihtiyaç duyan birine uzun süreli olmamak kaydıyla yardımını normal karşılamak lazım. Kapıda karşılayıp dakikalarca şemsiye tutmuş gibi bir durum yok" değerlendirmesinde bulundu.
"Ersoy değil, tanınmayan yaşlı bir kadın olsaydı sorun edilmezdi"
Anıtkabir'de sivil kıyafetli görevlilerin de olduğunu kaydeden Işık, sözlerini şöyle bitirdi:
"Görevden alma kararı sert"
Muharip Gaziler Derneği Başkanı Emekli Albay Mithat Işık ise kararın sert olduğunu düşünenlerden.
"Gördüğüm kadarıyla Ersoy'a kısa süreli bir yardım söz konusu" diyen Işık, "TSK mensubunun ihtiyaç duyan birine uzun süreli olmamak kaydıyla yardımını normal karşılamak lazım. Kapıda karşılayıp dakikalarca şemsiye tutmuş gibi bir durum yok" değerlendirmesinde bulundu.
"Ersoy değil, tanınmayan yaşlı bir kadın olsaydı sorun edilmezdi"
Anıtkabir'de sivil kıyafetli görevlilerin de olduğunu kaydeden Işık, sözlerini şöyle bitirdi:
"Keşke onlar şemsiyeyi tutsaydı ama işe bir anlık dalgınlıkla gelişen bir durum gibi duruyor. Oradaki kişi Bülent Ersoy değil de tanınmayan yaşlı bir kadın olsaydı bu kadar sorun edilmezdi hatta övgü bile alabilirdi. Ayrıca Yüksekova'ya görevlendirildi ise oranın sanki bir sürgün yeri gibi yansıtılması da yanlış. Sonuçta orada bir tümen görev yapıyor"